HALİÇ (Estuary) Gelgit olayı
HAREKETLİ KAYNAK (Mobile source) Otomobil, motosiklet, uçak gemi gibi hareket halindeki hava kirliliği oluşturucular.
HARİTA ÇAKIŞTIRMA TEKNİĞİ(Map overlap technique) Potansiyel deprem tehlikesi ve toprak geçirgenliği gibi etkenlerin saptanması da dâhil, toprak kullanımı planlamasında kullanılan mekansal verilerin sentezi yöntemi.
HASTALIK YAPICI(Pathogen) Hastalık oluşturan herhangi bir etki maddesi; genellikle bu terim, hastalığa yol açan canlı bir organizmayı anlatmakla sınırlı tutulmaktadır.
HASTALIK HIZI(Morbidity rate)Belli bir dönemde, belli bir alandaki belli bir nüfus açısından, belirli bir hastalığın beher 1.000 yada 100.000 kişi başına gerçekleşme oranı.
HAVA KALİTE STANDARTLARI(Air quality standards) Bir bölgede belirli bir zaman sürecinde aşılmaması gereken hava kirletici konsantrasyonları.
HAVA KALİTESİ YÖNETMELİĞİ(Air quality act)Hava kalitesi standartları ve diğer tedbirleri içeren yönetmelik.
HAVA KALİTESİNİN İZLENMESİ(Air quality monitoring)Hava kaynağından sürekli örnek alınması ve analiz edilmesi.
HAVA KİRLİLİĞİ(Air pollution)Toz, gaz, sis, koku, duman ya da buhar kirleticilerin insan, bitki ve hayvan yaşamına yada maddi nesnelere zarar verecek, yada yaşamdan, maddi nesnelerden rahatça yararlanmasına engel olacak miktar, yoğunluk ve zamanda atmosferde bulunması.
HAVA KİRLİLİĞİ DENETİMİ [Air pollution control] Temiz hava kriterlerinin ve standartlarının saptanması ve uygulanması.
HAVA KİRLİLİGİ OLAYI [Air pollution episode] Hava Kirliliği Salgını diye de adlandırılan ve günlerce devam eden akut hava kirliliği olayı.
HAVA KİRLİLİĞİ SÜZGECİ [Air pollution filter] Baca yada havalandırma çıkışlarında belirli büyüklüğe kadar olan parçacıkları süzen aygıt.
HAVA KUŞAGI [Airshed] Belli bir yörenin atmosfer kuşağı ] (bölgesi).
HAVA-YER ARA YÜZEYİ [Air-ground interface] Atmosferin alt tabakalarının yerle tepkime ilişkisi içinde olduğu sınır.
HAVADAKİ VE SUDAKİ AZOT BiLEŞİKLERİ [Nitrogen compounds in air and water] Bunlar havayla suyun kalitesini önemli ölçüde etkiler ve kirliliğin başlıca nedenlerini oluştururlar.
HAVALANDIRMA [Aeration] Özellikle atık su arıtma sürecinin bir bölümü olarak, havalı koşulların yaratılması amacıyla suya hava verilmesi.
HAVALANDIRMA TANKI [Aeration tank] Havalandırma işleminin yapıldığı tank.
HAVAYLA TAŞNAN KALINTILAR [ Airborne residuals] Havadaki duman ve toz.
HAYVANLARA YASAK BÖLGE [Livestock exclusion zone] Büyük ve küçükbaş çiftlik hayvanlarına yasaklanmış bölge.
HEKSAKLOROBENZEN [Hexachlorobenzene] Tohum kozalağı ve sebze tohumlarında mantara karşı kullanılan ilaç.
HEPTAKLOR [Heptachlor] Klorlu hidrokarbon grubundan bir böcek öldürücü.
HER BESİNİ YİYEN [Omnivore] Hem bitki hem de hayvan tüketerek enerji sağlayan organizma.
HETEROTROF [Heterotroph] Enerjiyi karmaşık organik maddelerin kimyasal ayrışmasından sağlayan organizmalar ya da hayvanlar.
HGV [Heavy goods vehicle ]Ağır yük taşıtı.
HIZ KESİCİ YÜKSELTİ (KASİS) [Sleeping policeman = Speed bunmp ] Trafiği yavaşlamaya zorlayan yol yüzeyindeki yapay değişme.
HİDROGRAFİK ARAŞTIRMA [Hydrographic survey] Denizcilik, mühendislik projeleri yâda diğer amaçlarla kullanılmak üzere, bir su oluşumunun fiziksel özellikleriyle ilgili veri elde etmek için yapılan araştırma.
HİDROJEN SÜLFÜR [Hydrogen sulfide ] Organik materyalin anaerobik koşullarda ayrışması ile oluşan, çürük yumurta kokusunda, renksiz ve son derece zehirli gaz. Hidrojen sülfür ayrıca petrol rafinerilerinde, sülfür arıtma tesislerinde, bazı metalurjik süreçlerde ve sülfür içeren bileşikler kullanan çeşitli kimya sanayilerinde de oluşur.
HİDROKARBONLAR [Hydrocarbons ]Genellikle fosil yakıtlarda ve bu maddelerin kısmen yanmasından oluşan ürünlerde, sözgelimi petrolle işleyen taşıtların egzoz gazlarında bulunan ve yalnızca karbon ve hidrojenden oluşan organik bileşikler.
HİDROLOJİK DÖNGÜ [Hydraulogic cycle] Suyun yeryüzüyle atmosfer arasındaki sürekli dönüşümü.
HİDROLOJİK İNCELEME [Hydraulogic study ] Bir alanın su varlığın niceliksel değerlendirilmesi, toprağın korunması, taşkın denetimi, barajlar ve su depoları tasarımı yapılması ve bir imar çalışmasının olası etkinliklerinin belirlenmesi amacıyla coğrafi bir alandaki suların değişik yönlerinin sistematik değerlendirmesinin yapılması.
HİDROSFER [Hydrosphere] Yeryüzünün okyanuslar, göller ve ırmaklar gibi sudan oluşan bölümü.
HİZMET ALANI [Catchment area] Belidi bir programın, etkinliğin, hizmetin kullanıcılarının çoğunluğunun bulunduğu coğrafik bölge.
HNEL [Highest no effect level]En yüksek etkisiz düzey.
HNS [Hazardous and noxious substanees] Tehlikeli ve zararlı maddeler.
HUMUS [Humus] Bitkilerin yetişmesi açısından büyük önem taşıyan, topraktaki ayrışma sonucu oluşan koyu renkte madde; lağım suyu arıtma işlemlerinde biyokimyasal süreç sonunda ortamda kalan karmaşık organik madde artığı.
HUMUSLAŞMA [Humification] Topraktaki ölü organik maddenin, genellikle atıl ürün humusu oluşturmak üzere ayrışması.
HURDA [Junk ]Çöp, kullanılmamak üzere atılan şey.