
"2010 yılı için sloganımız “iş başına”. Toplumu değiştirmek ve liderlerin aslında bu iş için öncülük etmelerini sağlamak için çalışmaya başla.
Sizlerden gelen binlerce maili dikkatle inceledik ve bizleri harekete geçirecek bir eylem planı hazırladık. Ama tabi ki ancak beraber hareket edersek bunu başarabiliriz.
Milenyumun 10. yılında 10. ayın 10. gününün somut işlerin yapıldığı gerçek bir başlangıç noktası olması için çalışıyoruz.
Her ülke iklim krizinden eşit şekilde etkilenmeyecek tabi ki ama eğer büyük kirleticilerin ve büyük ekonomilerin değişmesini sağlayamazsak hiç bir zaman kazanamayız.
Bize gelen e-mail ve telefonlardan biliyoruz ki tüm dünyada insanlar çalışmaya hazır. Biliyoruz ki bu eylem planı biraz sıra dışı fakat başka bir alternatifimiz yok. Yıllar sonra çocuklarımız, torunlarımız bize küresel iklim değişikliği konusunda ne yaptınız dediğinde “kollarımızı sıvayıp çalışmaya başladık” diyebilmek istiyoruz. Bu savaşı kazanabileceğimizin garantisi yok ama hepinize teşekkür ederim ki gerçek bir şansımız olduğu inancına sahibiz, bunu şimdi kullanalım!"
Evet, çok ağır bir yıl geçiriyoruz. Ama 10 Ekim Pazar günü birlikte çalışırsak, birlikte eylem yapar, birlikte eğlenirsek, o günü yılın en iyi günü haline getireceğimiz kesin. Hele, bir de bütün bunları doğru dürüst yapabilirsek, o zaman deli gibi ihtiyaç duyduğumuz siyasi çözümlere doğru da dev bir adım atmış olacağımızın garantisi var. Daha iyi, daha zengin, daha demokratik bir sivil topluma ve daha iyi bir yaşama doğru atılmış büyük bir adım!"
Bilim insanları ve iklim uzmanları, artık atmosferdeki karbondioksit miktarının güvenli üst sınırının milyonda 350 parçacık olması gerektiğini söylüyor.
Atmosferdeki mevcut karbondioksit miktarı ise milyonda 392 parçacık ve her yıl yaklaşık 2 ppm artıyor. Bu oran güvenli sınırın çok üzerinde!!! Hatta bilim insanları, 392 ppm’in gezegen tarihinin en yüksek değeri olduğunu söylüyorlar. Uzmanlar şu an uçurumun kenarında olduğumuzu söylüyorlar. Atmosferdeki karbondioksit miktarı hızlı bir şekilde milyonda 350 parçacığa inmezse bu yıl içinde iklim değişikliğinden kaynaklanan felaketlerin, önümüzdeki yıllarda daha da artacağına dikkat çekiyorlar.