Bu yıl Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılacak olan COP29, iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli bir rol oynamakta.
Bu zirve, iklim finansmanı, adaptasyon ve şeffaflık gibi kritik konularda daha somut ve uygulanabilir adımlar atılmasını hedefliyor. Zirvenin ana konularından biri, gelişmiş ülkelerin düşük gelirli ülkelere sağlayacağı destek için yeni bir finansman hedefi olan "Yeni Kolektif Miktarsal Hedef" (NCQG) belirlenmesi. NCQG, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarını sağlamak için gereken finansal desteği güçlendirmeyi amaçlıyor
Bu yılki COP29’un ayrıca Paris Anlaşması'nın karbon piyasalarını düzenleyen 6. maddesi kapsamında daha etkin çözümler sunması bekleniyor. Karbon ticaretinin etkin bir şekilde uygulanması, küresel emisyonları azaltma konusunda önemli bir mekanizma olarak görülüyor. Azerbaycan’ın zirvede sunduğu bir diğer yenilik ise "Ateşkes COP" çağrısı. Bu çağrı, zirve süresince geçici bir küresel ateşkesin sağlanması ve askeri faaliyetlerin iklim üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekmeyi hedefliyor. Bu girişim, barış temalı bir iş birliği atmosferi oluşturarak müzakerelerde ilerlemeye yardımcı olabilir
Ancak COP29'un başarılı olup olmayacağı, büyük ölçüde gelişmiş ülkelerin finansman ve iklim taahhütlerine ne kadar bağlı kalacağına bağlı. Bu konularda somut ilerlemeler sağlanabilirse, COP29’un beklentileri karşılama ve küresel iklim hedeflerine katkı sunma potansiyeli oldukça yüksek görünüyor.
Bu yıl aynı zamanda 2026 yılında yapılacak COP31 başkanlığının kime verileceği konusunda da karara varılması bekleniyor. Aday ülkelere Türkiye ve Avustralya. İklim değişikliği konusunda yapılan en büyük ve en önemli toplantıya ev sahipliği yapmak hem ülkelerin prestijleri hem de iklim değişikliği konusunda sözlerini güçlü şekilde söyleyerek liderliklerini gösterebilecekleri bir konu olduğu önemli.
Yorum yapabilmek için üye olmanız gerekmektedir.