Aydın’da yapımı planlanan jeotermal tesislerin ihaleleri öncesi kentte protesto eylemi düzenlendi.
Yapılan açıklamalarda, jeotermal düşük maliyetli ve temiz bir enerji kaynağı olarak gösterilse de, o kadar da masum olmadığı, çevreye olan etkilerinin yanı sıra insan sağlığına da zarar verildiği belirtildi.
Aydın’ın 16 ilçesini kapsayan ve 110 jeotermal enerji santrali (JES) saha çalışması için 5-8 Ağustos tarihleri arasında ihale yapılacak.
Kentteki sivil toplum örgütleri ihale öncesi protesto eylemi gerçekleştirdi.
Atatürk Kent Meydanı’ndaki eyleme, CHP Aydın milletvekilleri Bülent Tezcan, Süleyman Bülbül, Hüseyin Yıldız, Efeler Belediye Başkanı CHP’li Mehmet Fatih Atay, Tabip Odası Başkanı Dr. Hakan Karagözlü, STK temsilcileri ve yurttaşlar da katıldı.
Ellerinde döviz ve zeytin dalları ile alana gelen kadınlar, ‘Havamıza suyumuza dokunma’, ‘Kanser olmak istemiyoruz’ sloganları attı.
“Jeotermal o kadar da masum değil”
Burada konuşan Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Hakan Karagözlü, “Jeotermal düşük maliyetli ve temiz bir enerji kaynağı olarak gösterilse de, o kadar da masum değil” dedi.
Dağlarından yağ, ovalarından bal akan Aydın’ın çoraklaşmasına ve toprakların yok olmasına izin vermeyeceklerini vurgulayarak, jeotermal enerji kaynaklarının çevreye olan etkilerinin yanı sıra insan sağlığına zarar verdiğini söyledi:
“Dünya literatürüne baktığımızda bu bölgelerde kalp hastalıkları ile acil hastane başvuruların özellikle yaşlı nüfusta artıyor.
“Yine bir izleme çalışmasında tüm kanserlerde 1,21, pankreas kanserinde 1,93 meme kanserinde 1.48, prostatta 1.5 karaciğer 1,48 lenf ve kan kanserlerinde 1,54 non-hodgkinde 2,08 ve deri kanserlerinde 1,62 kat artış saptanmıştır.
“Kişilerin o bölgelerde yaşama süreleri ile jeotermal aktivitenin derecesi ile bu kanserlerin sıklığı ilişkili bulunmuştur. Sayıları gittikçe artan jeotermal santrallerinin havamızı, toprağımızı ve suyumuzu kirletmesine, inciri ve zeytinimizi yok etmesine müsaade etmeyeceğiz.”
“Biz nasıl yaşayacağız?”
Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay da, enerjiye değil, insanı, inciri, zeytini ve kestaneyi yok eden vahşi elektrik üretimine karşı olduklarını söyledi.