Hayatımızda her zaman suyun önemi bizim için ilk sıralarda gelir. Su tüketimi, boşa harcanan sular, özellikle sularla bulaşan hastalıklar…
Bazen kötü etkisi olsa da suyun hayatımızda oldukça büyük bir rolü vardır. Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde bunu daha iyi anlamış olmalıyız. Virüs salgınında dikkat etmemiz gereken ilk şeylerden birinin ellerimizi özenle yıkamak ve her daim temiz tutmaya özen göstermek olduğunu biliyoruz. Bu durumda boşa su harcanması da bir o kadar kaçınılmaz olabiliyor. Üstelik dünyada kuraklığın baş göstermeye başladığı şu sıralarda; sularımızı farkında olmadan bile olsa, ne kadar boşa harcıyoruz dersiniz?
Yediğimiz, içtiğimiz her şey, kullandığımız eşyalar ve hatta kıyafetlerimiz bile üretilirken oldukça fazla su harcanmasına sebep oluyor. Tekstil sanayisinin diğer sanayi dallarına göre daha fazla su kullanan bir sanayi dalı olduğu biliniyor. Bu durum pamuklu kıyafetler için daha çok geçerli çünkü yalnızca 1 kilogram ham pamuğun yetişmesi için 10.000 litre su gerekiyor.
Örnek verecek olursak; tek bir tişörtün yapılmasında 2.700 litre su boşa gidiyor. Ya da bir kot pantolon üretilirken yaklaşık olarak 11.000 litre su harcanıyor. Bu sular, özellikle tekstil terbiyesi dediğimiz; kıyafeti müşteriye hazırlama ve son haline getirilmesi için yapılan, ön terbiye ve boyama işlemleri gibi aşamalarda harcanıyor.
Bu olay çevremiz için de bir o kadar zararlı. Öyle ki, Özbekistan bir zamanlar tüm pamuk ihtiyacını Aral Gölü’nden karşılamış olup Dünya’nın 4. büyük gölü olan bu gölü sadece bir “kot pantolon” uğruna heba etti. Gölün kuruması etrafa da ciddi zararlar verdi. Ekosistemler yok oldu, iklim değişiklikleri başladı ve insanlarda belli başlı hastalıklar artış gösterdi. Peki ya siz, şu an üzerinizdeki tişörtü giyerken bunları hiç düşünmüş müydünüz?
Düşünmemiş olmanız pek de sorun değil. Asıl sorun, bu kadar suyun harcanmaması için ne yapılması gerektiği ve nasıl çözümler bulunabileceğinin düşünülmemiş olunmasıdır.
Gelin birlikte düşünelim…
Farkında olmadan harcadığımız suyu nasıl geri kazanabiliriz?
Öncelikle işe, fazla ve gereksiz kıyafet satın almayarak başlamalıyız. Eğer elimizde varken daha da çok alıp istiflersek, piyasadaki kıyafet ihtiyaç oranı da bununla orantılı olarak artacaktır. Böylelikle daha da çok pamuk ve su kullanılarak (su israfı da denilebilir) daha çok kıyafet üretilmeye başlanılacaktır. Fakat bunun önüne geçebiliriz. Yalnız ihtiyacımız kadar kıyafet alıp, aldıklarımızı da özenli kullanarak ömrünü uzatmaya dikkat edersek, bu su israfının azaltılmasına büyük ölçüde katkıda bulunmuş olacağız.
Bir başka çözüm olarak çevre dostu alternatif tekstil malzemelerinden yararlanabiliriz. Kıyafet üretiminde kullanılabilecek birçok doğal kaynak bulunmaktadır. Hatta buna ilk verilecek örneklerden biri kendi saçımızdır. Saçtan kıyafet üretilmesi oldukça zor ve uzun zaman alacak olsa da mümkündür.
Bizim için daha kolay kullanılabilen ve fazla zaman kaybı yaratmayacak çözümler daha akılcı bir yol olacaktır. Bunlara bir göz atalım…
Sütten kıyafet olur mu?
Sütü kıyafet olarak düşünmek oldukça garip fakat bir o kadar da mümkün. Aslında bu imkân direkt olarak sütten değil; sütün, içinde yaklaşık olarak yüzde 80 oranında barındırdığı kazein proteininden ortaya çıkıyor. Üstelik bu yeni keşfedilmiş bir şey de değil, 1930’lara kadar uzanıyor. İnsan vücuduna da birçok yararı bulunuyor. Dokusu ipeksi, kokusuz, ayrıca antibakteriyel olması açısından da oldukça güvenilir. Kesin olmamakla birlikte, kan dolaşımını ve vücut ısısını da düzenlediği söyleniyor.
Sütten yapılan bu üretim sayesinde atık olan ve bozulan sütler de değerlenmiş oluyor. Öncelikle süt fermente ediliyor, sonrasında ise içerisindeki kazein proteinleri elde ediliyor. Alkali bir çözeltiye daldırma aşamasından sonra ise ipliğe dönüşümü geçekleşiyor.
Peki ya muz liflerine ne dersiniz?
Muz, aslında yetiştiği ülkelerde tekstil malzemesi olarak halihazırda kullanılmakta. Örneğin Güneydoğu Asya’da en çok kullanılan tekstil malzemesinin, pamuk bu kadar yaygınlaşmadan önce muz olduğunu söyleyebiliriz. Kıyafet yapımında kullanılan bu lifler, özellikle muz ağaçlarının dallarından ve yapraklarından elde ediliyor. Doğada tamamen çözünebilir yapıda olması da çevreye sağladığı faydalardan.
Yalnızca kıyafet de değil, masa örtüsü gibi eşyaların yapımında da kullanılıyorlar. Masa örtüsü kalın bir kumaştan olduğu için bunu elde ederken üst tabakadaki liflerden yararlanılıyor. Kıyafet üretiminde ise iç tabadaki, en iyi kaliteye sahip olan lifler kullanılıyor. Bu kaliteli liflerden ise gömlek, sâri, kimono gibi ince ve ferah ürünler ortaya çıkabiliyor.
Çevre dostu, su israfını önleyebilecek daha birçok alternatif kıyafet kaynağımız bulunmaktadır. Bunlardan bazıları ve çok ilginç olanları; şarap mantarı, inci, soya, balık derisi ve pirinçtir. Yapımları bir o kadar zor olsa da bunlardan kıyafet yapmak mümkün. Yaşam kaynağımız olan suyu israf etmemek adına hepsi alternatif ve doğal bir seçenek. Yeter ki biz suyumuza sahip çıkalım, gereğinden fazla kıyafet almamaya özen gösterelim. Böylelikle ne aşırı pamuk tüketimi ne de göllerin kuruması gibi olaylarla karşı karşıya kalırız. Aksi takdirde yaşam kaynağımız olmadan nasıl yaşarız?
Yazar: Zeynep AYDIN
Tüm güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi sosyal medyada takip edin...