rielli kasim banner 1

solarex 400x85

solar storage banner

nextgen banner

Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması

yesil mutabakat ve sinirda karbon duzenlemesi mekanizmasi
Hepimizin bildiği üzere AB komisyonu Aralık 2019 yılında, 2050 yılına kadar net sıfır karbon salımı, 2030 yılına kadar ise karbon salınımını %50 azaltmayı hedefleyen ‘Avrupa Yeşil Mutabakat’ (European Green Deal) teklifini sundu.

İklim ve çevresel zorlukları fırsatlara dönüştürerek, geçişi herkes için adil ve kapsayıcı hale getirmeyi planlayan bu mutabakat,

  • Temiz, ekonomik ve güvenli enerji sağlamak
  • Temiz ve döngüsel bir ekonomi için endüstriyi harekete geçirmek
  • İnşaat ve Renovasyonda enerji ve kaynak verimli bir yol izlemek
  • Sürdürülebilir ve akıllı ulaşıma geçişi hızlandırmak
  • Adil, sağlıklı ve çevre dostu bir gıda sistemi tasarlamak
  • Ekosistemleri ve biyolojik çeşitliliği korumak ve eski haline getirmek
  • Toksik içermeyen bir çevre için sıfır kirlilik hedefi

maddelerini temel alan, karbonsuz bir ekonomi modeli getiren bir büyüme stratejisi. AB’nin sera gazı emisyonu dünyadaki toplam emisyonun %10’u civarında ve küresel bir sorun olan iklim değişikliğiyle mücadelede tek başına başarıya ulaşması mümkün değil ve bunun farkında. Bu bağlamda Avrupa Birliği kendi birliğinin etki alanında sera gazı salımı ve çevresel etkileri en aza indirmeyi hedeflediği gibi kendisi ile ticaret yapacak ülkelere de bu standartlarla uyumlu hale gelme yükümlülüğü getiriyor. İşte bu noktada ticaret ortaklarının iklim hedeflerini uygulamadıkları durumda, karbon kaçağını azaltmak amacıyla karbon sınır vergisi-“Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması” (Carbon Border Adjustment Mechanism, CBAM)  devreye giriyor. Komisyon 2021 yılı ikinci yarısı itibariyle CBAM ile ilgili yasa tasarısını sunmayı planlıyor. Çimento, demir-çelik, kimya, inşaat, tekstil, ilaç gibi kaynak yoğun sektörler sınırda karbon düzenlemesine tabi olabilecek sektörler olarak ele alınıyor. Uygulanması planlanan düzenlemenin (CBAM) ana hatları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Frank Watson tarafından 4. 6. 2021 tarihinde yapılan habere göre;

  • Karbon yoğunluğu yüksek olan elektrik, demir çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri kapsam dâhilinde olacak.
  • 2023 yılı itibariyle 1 Ocak 2026 tarihine kadar, 2 yıllık bir geçiş dönemi öngörülüyor.
  • İthalat izni için karbon salım verileri yetkililere raporlanacak.
  • Yetki verilen firmalara AB, Emisyon Ticareti Sistemi* (Emission Trading System, ETS) fiyatları ile CBAM sertifikaları satılacak.
  • CBAM sertifika fiyatları haftalık olarak belirlenecek, o hafta açık arttırma usulü ile satılan izinlerin (EUA) ortalama fiyatları baz alınacak.

AB yetkilileri, CBAM önerisinin, yurtiçinde üretilen mallar ile ithal edilen mallar arasında eşit ve adil muamele gerektiren Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla uyumlu olması gerektiğini vurguluyor.  Bu yüzden yeşil ekonomiye geçiş sürecinde en çok etkilenecek olan bölgelere 2021-2027 yılları arasında en az 100 milyar Euro’luk bir kaynağın seferber edilerek, bu ülkelere maddi ve teknik destek vermeyi taahhüt ediyor.  Ve uygulanırsa, CBAM'ın daha düşük karbon içeriğine sahip ithalatlar için daha az külfetli olması ve daha temiz mallara olan talebi artırması bekleniyor. Doç. Dr. Sevil Acar’ın ‘Avrupa Yeşil Düzeni Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkiler?’ başlıklı sunumunda paylaştığı bilgiler kapsamında, AB sınırından girecek malların karbon içeriği eğer geldikleri ülkede vergilendirilmemiş veya fiyatlanmamışsa fiyatlanacak, geldikleri ülkede fiyatlanmışsa o fiyat AB’de geçerli olan karbon fiyatından düşülerek uyarlama yapılacağını dile getiriyor.

Türkiye açısından baktığımızda 2020 yılında en fazla ihracat yaptığımız bölge 81,2 milyar dolarla toplam ihracatımızın %42’lik pay oranına sahip Avrupa Birliği. Yani bu mutabakat ile birlikte gelen yükümlülükler ekonomimiz açısından hayati değer taşıyor.  Çünkü gerekli iyileştirme ve uyum çalışmaları yapılmadığı takdirde ihracatta büyük pazar kaybı yaşanabilir. Bunun yanında AB’nin başka ülkelerle yapacağı ticaret anlaşmalarına “Paris Anlaşmasını onaylama ve uygulama” şartı getirmesi, Türkiye’nin bu anlaşmaya taraf olmaması nedeniyle ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bunların yanında AB sanayi stratejisinden büyük bir değişime gitmektedir ve Döngüsel Ekonomi de bu stratejik dönüşüm programının kalbini oluşturmaktadır. Avrupa Döngüsel Ekonomi Eylem Planı,  plana dâhil olan sektörler ve alt sektörlerin ürettikleri ürünü yaşam döngüsü boyunca ele almakta, ürün tasarımını, döngüsel ekonomi süreçlerinin desteklenmesini, sürdürülebilir tüketimin güçlendirilmesini ve kullanılan kaynakların mümkün olan en uzun zaman dilimi süresince AB ekonomisi içinde kalmasını amaçlamaktadır. Yani yaşamlarının sonunda araziye boşaltılan ya da dökülen ‘beşikten mezara’ kullanılan ürünler üretmek yerine, kapalı döngüde sürekli olarak dolaşan, tüm ürünlerin yeniden değerlendirilerek ‘beşikten beşiğe’  kullanım sağlamayı şart koşuyor.

sekil1 dongusel ekonomi

Gıda, elektronik, otomotiv, tekstil, ambalaj/plastik ve inşaat gibi endüstriler döngüsel ekonomi çerçevesinde ele alınmaktadırlar.

Greenwashing, Greentaxonomy, Greeneconomy kavramları

sekil2 yesil aklamaMutabakatla birlikte karşımıza yeşil aklama (greenwashing), yeşil taksonomi (greentaxonomy) ve yeşil finans (greeneconomy) gibi kavramlar çıkmaktadır. Yeşil aklama kısaca bir ürün ya da hizmetin yeterli dayanak olmaksızın çevreye yararlı ya da en azından zararsız olduğunun iddia edilmesi olarak tanımlanabilir. Şirketin veya ürünün çevresel etkilerinin gerçek bilgilere dayanmadığı aldatıcı bir pazarlama tekniğidir.

Amaç tüketicinin hassasiyetini kullanarak satışları arttırmaktır. İlk defa 1986 yılında otel endüstrisinin “çevreyi kurtarmak için” havluları yeniden kullanmayı teşvik eden pankartları odalara asmasıyla gündeme gelmiştir ancak çok geçmeden bu işletmelerin enerji israfını azaltmak için neredeyse hiç çaba sarf etmediği ortaya çıkmıştır. Yeşil aklama yapan firmalara hukuki bir ceza uygulaması yapılanmıyordu ancak 2022 itibariyle yeni kurallar çerçevesinde bu durum kontrol altına alınacak. Ve büyük cezalar yolda görünüyor.

Not: Yapılan bir araştırmaya göre 2009’dan 2010’a geçişte pazarda olan yeşil ürün sayısı %73 oranında artmış ancak bu ürünlerin %95’inin vaat ettiği kriterlere uymadığı ortaya çıkmıştır.

 

sekil3 yesil taksonomiYeşil taksonomi kavramına baktığımızda, iklim finansmanının ancak belirli kriterlere uyan yatırımlara aktarılmasıdır diyebiliriz. Bu kriterler,

  • İklim değişikliği etkilerini azaltma
  • İklim değişikliği adaptasyonu
  • Denizlerin ve su kaynaklarının sürdürülebilir korunması
  • Döngüsel ekonomiye geçiş
  • Çevre kirliliğinin önlenmesi ve kontrolü
  • Biyoçeşitlilik ve Ekosistemin korunması ve restorasyonu

şeklinde sıralanabilir. Fonların, “green washing” yatırımlarından ziyade gerçekten “SÜRDÜRÜLEBİLİR” yatırımlara kanalize etmek için tasarlanmıştır. Bir yatırımın yeşil olarak onaylanması için, (i) yukarıda belirtilen 6 kriterden en az 1 tanesine sahip olması, (ii) diğer 5 kritere zarar vermemesi ve (iii) sürdürülebilir olması gerekmektedir. Yeşil taksonomi esasları 21 Nisan 2021 yılında yayınlanmış olup 2022 yılında devreye alınması öngörülmektedir.

Yeşil Finans

AB Sürdürülebilir Eylem Planında, sürdürülebilir finansman bağlamında neyin sürdürülebilir olduğunun tanımlanması ve yatırımların en fazla etkiyi yapabilecekleri alanların belirlenmesi için yeni ve ortak bir dil (taksonomi) oluşturulması gerektiği vurgulanmaktadır. AB komisyonunun tahminlerine göre 2030 hedeflerine ulaşmak için ek 260 milyar dolar 

gerekmektedir. Hem özel sektörü hem de kamu sektörünü harekete geçirmek içinse InvestEU bütçesinin%30’unu iklim sorunlarıyla mücadele etmek için kullanacağını bildirmiştir. Buna ek olarak, projeler iklim, çevresel ve sosyal hedeflere yaptıkları katkıya göre tarama ve eleme yapılması için sürdürülebilirlik sınamasına tabi tutulacağı bildirilmiştir. Aynı zamanda Avrupa Yatırım Bankası’nın “Avrupa İklim Bankası” olarak konumlandırılması durumu da mevcuttur.

Peki, bu noktada şirketler ne yapmalı?

Daha önce karbon emisyonu ölçüm zorunluluğu olmayan şirketlerin, piyasadaki rekabetten geri kalmamak ve ayakta kalabilmek için hızlı bir dönüşüm içerisine girmeleri gerekmektedir.

  • Öncelikle şirketinizin karbon ayak izini net bir şekilde ölçümlemeli ve raporlamalısınız. Bu rapor sonucuna göre kurumsal riskleri ve fırsatları belirlemeli, yapmanız gerekenleri yönetmelisiniz. Bu noktada iş yaptığınız 3. taraflar da sizi etkilemektedir, bunu da göz önünde bulundurmalısınız.
  • Ürettiğiniz ürünlerin de karbon ayak izini tespit etmelisiniz. Bu adım size şirketinizin genel karbon ayak izini azaltmada yardımcı olacaktır.
  • Kaynağında azaltma ve engelleme yol haritası çizmelisiniz ve bir strateji belirlemelisiniz. Döngüsel ekonomiye geçişte size yardımcı olacak olan bu adım, atık üretiminizin azaltılması yönünde de çözüm getirecektir.
  • İklim değişikliği stratejilerinin Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik kavramlarına dâhil etmelisiniz. Şirket politikalarınızı ve prosedürlerinizi karbon emisyonuyla ilgili yapılan düzenlemeler çerçevesinde oluşturmalı ve güncellemelisiniz. Bu durum proaktif bir yaklaşım sağlayacak, alınması gereken aksiyonların devreye sokulmasında önceden tedbirli olmanıza olanak tanıyacaktır.
  • Aynı zamanda maliyet kalemlerinize karbon emisyon maliyetleri eklemeye başlayabilirsiniz. Bu size 2023 yılı itibariyle uygulanacak Sınırda Karbon Düzenlemesi için önceden kaynak yaratmanızı sağlayıp, bu durumu yönetmede kolaylık getirecektir.

Ölçüm yaptırdığınız sera gazı raporları tam, tutarlı, doğru, ilgili ve şeffaf olmalıdır. Sera gazı ölçümlerinin akredite bir kuruluş tarafından, uluslararası protokol GHGE’ye uygun olarak yapılması ve Kapsam 1, Kapsam 2 ve Kapsam 3 detayında raporlanması önemlidir. Raporlar yaklaşık 6-8 hafta içerisinde hazırlanabilmektedir. Sadece karbon ayak izinizi açıklamanız yeterli mi sorusunu soracak olursak müşterilerinizin, yönetim kurulunuzun/ortaklarınızın ve yatırımcılarınızın şirket taahhütlerinizi duyma ve izleme gerekliliği var. Bu noktada da şirketler CDP ve Science Based Target gibi iklim değişikliği programlarında sera gazı emisyonları ve iklim değişikliği stratejilerini kamuoyuna ve yatırımcılara gönüllü bir şekilde açıklamaktadırlar.

Sonuç olarak, Avrupa Yeşil Mutabakatı, AB pazarına dâhil olmak isteyen tüm ülkeleri ve şirketleri kapsayan bir uygulama. Ve bu pazarda bulunmak isteyen herkesin rekabet edebilmek için bu değişime ayak uydurması, yeterli kaynak ayırması ve uyumlu kararlar alması gerekecektir. Türkiye’nin özellikle tarım, elektronik, ambalaj, plastik, tekstil ve inşaat gibi sektörlerde dönüşüm geçirmesi, düzenlemeleri gelişmeleri takip etmesi ve uygulanacak standartlara uyum sağlamak için hızlı adım atması gerekecektir. Şu an mutabakat çerçevesinde sunulan söylemlerin, yasal olarak bağlayıcı bir hal alması için AB Avrupa İklim Kanunu üzerinde uzlaşmış bulunmaktadır ve bu mutabakatın uygulanmasını hızlandıracaktır. Bu yüzden bilimsel, çevreci ve 0 karbon hedefli adımlar sanayicileri bir adım öne çıkaracaktır.

yesil mutabakat ve sinirda karbon duzenlemesi mekanizmasi 2

yesil mutabakat ve sinirda karbon duzenlemesi mekanizmasi 1

 

Referanslar

  1. Şekil 1. https://modeteam.org/nasil-uygularim/
  2. Şekil 2. https://www.uplifers.com/greenwashing-buyuk-sirketlerin-yesil-yalanlari/
  3. Şekil 3. https://tudoksad.org.tr/upload/files/TUDOKSAD_TS2020.pdf
  4. https://www.etikblog.com/avrupa-birligi-yesil-mutabakatinin-uyum-yonunden-sirketlere-etkisi
  5. https://www.iklimhaber.org/avrupa-komsiyonu-daha-yesil-ve-temiz-ekonomi-icin-finansman-eylem-planini-acikladi/
  6. https://www.bloomberght.com/her-yonuyle-avrupa-yesil-mutabakati-ve-fosil-yakitlarin-gelecegi-2248909
  7. https://www.dunya.com/kose-yazisi/kuresel-yesil-donusum-icin-yesil-taksonomi/607737
  8. https://murat.in/greenwashing-yesil-aklama-nedir-4a620cf6b3c
  9. https://v3.arkitera.com/h26314-besikten-mezara-degil-besikten-besige-atik-kavramina-yeni-bir-yaklasim.html
  10. https://modeteam.org/nasil-uygularim/
  11. https://www.semtrio.com/european-green-deal-avrupa-yesil-mutabakati
  12. https://www.lexology.com/library/detail.aspx?g=c6a22f9a-71b2-48dd-9e71-3dc505dfdc19
  13. https://www.kargohaber.com/avrupa-yesil-mutabakati-ve-sinirda-karbon-uygulamasi-turkiyeye-ne-getirir-6113h.htm
  14. https://ticaret.gov.tr/haberler/2020-yili-aralik-ayi-dis-ticaret-ticaret-esnaf-ve-kooperatif-verileri
  15. https://ticaret.gov.tr/data/5d63d89d13b8762f7c43a738/9-Ulke%20Gruplari%20ile%20Ihracat.pdf
  16. http://www.rekabetregulasyon.com/avrupa-birligi-yesil-mutabakati-ve-ihracatimiza-etkileri/
  17. https://www.spglobal.com/platts/en/market-insights/latest-news/electric-power/060421-eu-carbon-border-mechanism-to-require-surrender-of-certificates-draft-proposal
  18. https://www.iklimhaber.org/sinirda-karbon-duzenleme-mekanizmasi-iklim-finansmani-destegine-donusebilir/
  19. https://www.iklimhaber.org/tum-ayrintilariyla-sinirda-karbon-duzenleme-mekanizmasi-nedir-ne-degildir-ne-ise-yarar/
  20. https://ekoiq.com/2021/01/27/avrupa-yesil-mutabakati-ve-karbon-vergisi-avrupa-yesil-mutabakati-ve-karbon-vergisi/
  21. https://www.dunya.com/kose-yazisi/yesil-mutabakat-turkiyenin-surdurulebilir-kalkinmasi-icin-onemli-bir-firsat/605910
  22. https://www.escarus.com/ab-yesil-mutabakati-nedir
  23. http://www.rekabetregulasyon.com/abde-iklim-kanunu-yasalasma-surecindeyken-turkiye-ne-yapiyor/
  24. Eser Erginoğlu Avrupa Yeşil Mütabakatı ve Oluklu Mukavva Sektörüne Etkisi. OMÜD Seminerler Serisi, Seminer Tarihi: 04.06.2021. https://www.youtube.com/watch?v=ik2dBg6oww4
  25. https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_19_6691
  26. Barış Çallı, Avrupa Yeşil Mutabakatı Nasıl bir Gelecek Hedefliyor? Çevremiz Dünya Paneli, Tarih 10.06.2021, Saat: 13:30.

 

Yazar: Dr. Özge SİVRİOĞLU

 

Bizleri desteklemek ve tüm güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi sosyal medyada takip ediniz...


sosyal medya facebooksosyal medya instagramsosyal medya linkedin


sosyal medya twitter
sosyal medya telegramsosyal yousosyal meyda bip

Pin It

Destekleyenler

Welcome in the demo