rielli kasim banner 1

solarex 400x85

solar storage banner

nextgen banner

İklimin Gölgesinde Yönetim Modelleri

iklimin golgesinde yonetim modelleri makale
Sistem düşüncesi, bir sistemin bileşen parçalarının sistemin ortamından veya sistemin diğer bölümlerinden izole edildiğinde farklı davranacağı inancına dayanan bir entegrasyon yaklaşımını tarifler.

Her sonuç kendi başına irdelendiğinde, çözümlerde yine bütünün parçalarına odaklı olarak gelişmekte ve parçaların birbiriyle entegrasyonu sağlanamadığından sorunlar için çözümler, sistemde bir işe yaramıyor. İklim değişikliği tüm seviyelerde orta ve uzun dönemlerde planlamayı ve geçişi yönetmeyi gerekli kılıyor.

Geleneksel ekonomik modellerin iklim değişikliği gibi karmaşık bir süreç ile başa çıkması mümkün değil. Sistematik olarak süreçlerin karbondan arıtılması, teknolojik geçiş sistemlerde değişimlere sebep olacak. Buna hazırlanmak için planlama yapmak lazım. IEA, Türkiye’nin daha uzun dönemi kapsayacak enerji politikaları oluşturmasını öneriyor. Dışa bağlı bir enerji tedariği içinde bulunan ülkemizde gelirin önemli bir kısmı enerjiye gidiyor.

Enerji projeksiyonlarında, Türkiye için karbondan arındırılmış bir geleceği görmüyoruz. Peki ne zaman göreceğiz? Dünyada enerjinin geçişi ve dönüşümün hızı iklim değişikliğinin odağında. Yeni bir yönetim sistemi olasılıkla döngüsel ekonomin odağında çevresel, ekonomik ve sosyal göstergelerle destekli bir raporlamanın önemini ortaya çıkaracak.

Bu yazının da ana fikri olan şirketlerin risklerini;

  • Fiziksel riskler
  • Geçiş riskleri ve
  • Yükümlülük riskleri olarak,

ele almaları önemli.

Fiziksel riskler , temelde iklim değişikliğine bağlı riskler olup, aşırı yağışlar, sel basmaları vb, afetler , mevsimsel hava dönüşlerinin işinize etkisini hesaba katmayı gerekli gerekiyor.

Geçiş riskleri, dekarbonizasyona geçişte, kullanılan tüm ekipmanların geçişi, dönüşümü ve sistemlerinizi kapsıyor. Yükümlülük riskleri ise, bu dönüşüm süreçlerinde iklim odağındaki sorumluluklarınızı yerine getirmeniz ile ilgili. İklim değişikliğinde risklerin yanı sıra fırsatlarda karşımızda. Daha temiz teknolojiler ile buna bağlı doğadaki dönüşümlerin ekosisteme katkısı büyük. İklim değişikliğinin bu dönüşüm süreçlerinde, bazı sektörlerin kaybolacağı ve yerine farklı sektörlerin geleceği de açık. İşbirlikteliklerin artacağı bu yeni dönemde güven odağında formlara ve iklimin bütüncül politikalara yansıması ve beraberinde geçişlerin yönetimi, ulusal , yerel ve şirketler nezdinde gündeme gelecek.

İşte bu noktada, sistem yaklaşımının dayandığı üç temel ilkenin;

  • bütüncül yaklaşım,
  • disiplinler arası yaklaşım ve
  • bilimsel yaklaşımın

kullanılması önemli.

Sonuç itibariyle, iklimi bütüncül politikalarla ve sistem yaklaşımının yansıtıldığı bir temelde ele almanın ulusal planlamanın zorunlu olduğunu düşünüyorum.

 

Kaynaklar:

  • Systems Thinking for Social Change, D.P. Stroh
  • Sistem Yaklaşımı ve Soft Sistem Düşüncesi , V.TECİM
  • Targeting Net Zero Framework, University of Cambridge

 

Yazar: Şafak ÖZSOY (TULİP Eğt. ve Dan. Kurucu & Genel Müdür)

 

Bizi desteklemek ve tüm güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi sosyal medyada takip edin...
sosyal medya facebooksosyal medya instagramsosyal medya linkedin


sosyal medya twitter
sosyal medya telegramsosyal yousosyal meyda bip

Pin It

Destekleyenler

Welcome in the demo